Page 20 - Fen Bilimleri Dergi-5
P. 20

TOPLUM
































                                                                 İNSANIN POLİTİK




                                                                  SADAKATSİZLİĞİ




                                H        ayatımızda  sevgi,  aşk,  seçme  özgürlüğü  Filmdeki bu topluluğun bilinen dünyaya
                                         gibi iyi ya da acı, hırs, bencillik gibi kötü  dair tüm hafızası silinmiştir. Fakat doğru
                                         olarak  tanımlanabilecek  ifadeler  vardır.  kararlar alabilmeleri için geçmişin yaşan-
                                         Bu çalışmanın amacı The Giver (Aktarıcı)  mışlıklarına  ihtiyaçları  vardır.  Yaşanan-
                                         filmi ve Rousseau’nun doğa durumu an-      ların  hatırlanmaması  ve  topluluğa  zarar
                                         layışı üzerinden, iyi ya da kötü kavramla-  verilmemesi için özel yeteneğe sahip olan
                    Tarık KOCAMANOĞLU    rının bizi “gerçek” yapan anılar olduğuna  bir kişi seçilir. “Aktarıcı” olarak adlandı-
                    Canik Fen Bilimleri Okulları
                      Anadolu Lisesi Müdürü  dair bir çözümleme yapmaktır.          rılan  bu  kişinin  görevi,  topluluktan  izo-
                                                                                    le bir şekilde yaşayarak Yaşlılar’ı önemli
                                         2014  yapımı  The  Giver  (Aktarcı)    adlı  konularda  yönlendirmektir.  Filmin  geç-
                                         filmde sosyal, siyasal ve askeri krizler ne-  tiği  dönemde  yeni  nesilden  Jonas,  “Anı
                                         deniyle yok olmuş ve yeniden kurulmuş  Toplayıcısı”  seçilip  mevcut  Aktarıcı’nın
                                         geleceğin dünyasında, kusursuz topluluk-   yanına  eğitilmek  üzere  gönderilmiştir.
                                         lar  oluşturulması  amaçlanmıştır.  Burada  Eğitimde Aktarıcı, anılarını Jonas’a aktar-
                                         kurgulanan yapı “Yaşlılar” adı verilen, bir  maya  başlar.  Jonas  sabahları  aldığı  ilacı
                                         grup üst akıl tarafından düzenlenmekte-    almayı bırakır. Önce, zaman zaman fark
                                         dir. Bu yaşam biçiminde, özel hayat ve bu  ettiği  renkleri  daha  net  görmeye  başlar.
                                         hayata dair seçimler engellenmiştir. İnsan-  Kız  arkadaşına  âşık  olur.  Kullanmaması
                                         lar acıyla birlikte sevgiyi de hissetmemek-  gereken  sevgi,  aşk,  nefret  gibi  sözcükle-
                                         te,  dünyayı  siyah-beyaz  görüp  renkleri  ri kullanmaya başlayarak dilde kalıpların
                                         fark etmemektedirler. Yağmur ve karı ta-   dışına çıkar.
                                         nımamaktadırlar çünkü bu yeni düzende
                                         hava kontrolü nedeniyle her zaman aynı  Rousseau,  “Bir  ulus  boyun  eğmeye  zor-
                                         mevsim yaşanmaktadır. Evliliklere, sahip  lanır da boyun eğerse iyi eder; boyundu-
                                         olunacak çocuklara ve mesleklere Yaşlılar  ruğunu  silkip  atabilecek  olur  da  atarsa
                                         karar  vermektedir.  İnsanların  fiziksel  ve  daha iyi eder.”  der. The Giver’da boyun-
                                         sosyal anlamda bu düzene uymaları, her  duruğunu, yine topluluk kurallarınca se-
                                         sabah kendilerine enjekte ettikleri bir ilaç  çilen  Jonas  karakteriyle  çıkarıp  atan  bir
                            Lois Lowry   ile sağlanmaktadır.                        toplumsal yapılanma vardır. Rousseau’ya

                20
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25